Örnek İnsan Annemiz Huriye Ekim

Bir asırlık çınardı, gölgesinde yaşadık,
Eğilip, bükülmeyen duruşu örnek oldu.
Çocukları olmanın onurunu taşıdık,
Aileyi toplayan görüşü örnek oldu.

Yuvası hep bizlere bir sevgi ocağıydı,
Torunları büyüten hep O’nun kucağıydı.
Ömür boyu bağımız sağlam gönül bağıydı,
Çocukları ayrımsız sarışı örnek oldu.

Cumhuriyet kadını, samimi Müslümandı,
Elinde tespihiyle dualara inandı.
Konuşurken çok zaman iki Mustafa andı,
Peygamber‘le Atatürk barışı örnek oldu.

Ömrünün son deminde hepimiz komşusuyduk,
Yüreğinin yanına kalplerimizi koyduk.
Ne bir şeyden yakındık, ne bir pişmanlık duyduk,
Karşılıksız yardımlar verişi örnek oldu.

Huriye Annemizin mekanı cennet olsun,
Aydın Türk kadınıdır kabri ışıkla dolsun.
Arkasından dualar okuyanlar sağ olsun,
Nevzatlara duayla varışı örnek oldu,
Dualarla sonsuza erişi örnek oldu.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Dindar Cumhuriyet Kadını Huriye Ekim

O’nu ilk kez 1971 yılında, gönül verdiğim kızın annesi olarak tanıdım. Klasik değerlere göre makbul bir damat adayı değildim. Henüz üniversite öğrencisiydim, duruşmaları süren üç siyasi davada yargılanıyordum ve ailem varlıklı değildi. Bu olumsuzluklara karşın, ‘birbirini seven eşler her türlü güçlüğü yener’ diyerek, evlenmemize destek verdi ve benim de annem oldu.

Kırşehir‘in Mucur ilçesinde, 1925 yılında dünyaya gelmişti. O günlerin koşullarında yalnızca ilkokulu okuyabilmişti. Evlenme çağına gelince, komşusunun memur olan oğluyla hayatını birleştirip Ankara‘ya yerleşmişti. Tek memur maaşıyla, büyük sıkıntılara katlanıp ikisi kız, ikisi erkek dört çocuk yetiştirdi. Çocuklarının hepsi üniversite mezunu oldu ve sevdikleri insanlarla yuva kurdular. Onların öğretim üyesi, bürokrat, bankacı olarak başarılarını gördü ve her mutlu gelişmede Tanrı’ya şükürler etti.

Gerçek bir dindar, aydın, Atatürkçü cumhuriyet kadınıydı. İbadetini hiç aksatmazdı. Çocuklarına ve torunlarına hiçbir dini baskı uygulamaz, yalnızca örnek olmaya çalışırdı. Hepsi üniversite mezunu olan yedi torununun anneannesi ve babaannesi olarak, onların büyütülmesine ve dürüst insanlar olarak hayata atılmalarına büyük katkılar sağladı. Torunlarının çocuklarını gördü, onların başarılarıyla mutlu oldu. Çevresindeki her yakını, ondan manevi destek bekler, O’nun sevgisine, duasına muhtaç olduğunu hissederdi. Bir sevgi odağı olarak, yaşamının son dönemlerinde tüm çocukları ile komşu olmuştu.

Dini konularda daha da aydınlanmak için Prof. Yaşar Nuri Öztürk‘ün televizyon programlarını izlerdi. O’nun yönlendirmesiyle, Türkçe Kuran okumaya başladı ve defalarca hatim indi. Hem iyi bir dindar hem de iyi bir insan olarak elinde avucunda ne varsa paylaşırdı. Yıllarca ÇYDD aracılığı ile öğrencilere burs verdi, kurban parasını Mehmetçik Vakfı‘na bağışladı, tutamadığı oruçların kefareti için çevresindeki yoksullara yardımda bulundu.

Politikayla yakından ilgilenir, radyo-televizyon haberlerini izlerdi. Evine her gidişimizde günlük gazete götürürdük. İlhan Selçuk‘u, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Mustafa Balbay‘ı, Emin Çölaşan‘ı, Bekir Coşkun‘u çok beğenirdi. Son zamanlarda Yılmaz Özdil‘in hayranı olmuştu. Okuduklarını çevresiyle tartışır, değerlendirirdi. Seçim zamanlarında teyakkuz haline geçerdi. Propaganda konuşmalarını dinler, eleştiriler yapar, hasta bile olsa mutlaka oyunu kullanırdı. Bir gün evinin kapısında, sağ partilerden birinin propaganda broşürlerini getiren başı açık bir kadını paylamış, ona “Kızım sen bana akıl satmaya gelmişsin amma, bu açık kafayla bu broşürleri dağıttığına göre, akıl önce sana lazım” demişti.

Çok hastalıklar atlattı, bilinci ve iradesiyle tüm hastalıkları yenmeyi başardı. Bu konuda şansı da yardım ediyordu; çünkü oğlu, gelini, yeğenleri, torunları doktordu. Çok iyi hastanelerde, uzman hekimler eliyle tedavi görüyordu. Kimi zaman, ‘uzun yaşamak insanı yoruyor, ama Allah’ın verdiği ömrü sürüyoruz ne yapalım’ anlamında şikâyet ederdi. Ben de ona, ‘Anne, Allah sizi öbür Müslümanlara örnek olsun diye böyle uzun yaşatıyor,’ derdim. Şimdi o örnek Müslüman, örnek insan aramızda yok. Şifa dağıtan ellerin tüm çabalarına karşın kaderin önüne geçilemedi, Huriye Annemiz defalarca La ilahe illallah diyerek sonsuzluğa göçtü. Babamız Muzaffer Ekim gibi, anıları belleğimizde, sevgisi kalbimizde yaşamaya devam edecek.

Muktedire Ekonomi Sitemi

Değerli büyüğüm, aziz muktedir,
Fakir fukaranın bu hali nedir?
Her ipin bir ucu mutlak sendedir;
İpsizleri bile güttün muktedir,
Kötüye iyilik ettin muktedir.

Kimi çetelere iltimas yaptın,
Gol attılar kredili pas yaptın.
Bankalarda faizleri Nas yaptın;
Burnunun dikine gittin muktedir,
Yandaşa hamilik ettin muktedir.

Sümerbank, Etibank, Seka yok şimdi,
Limanlar yabancı, taka yok şimdi.
Milli varlıklarda beka yok şimdi;
Eskiden kalanı sattın muktedir,
Alana abilik ettin muktedir.

Nereden nereye düştü liralar,
Karın doyurmuyor bozuk paralar.
Maaşın üstünde şimdi kiralar,
Yoksulu sokağa attın muktedir,
Evsizi perişan ettin muktedir.

Tasarruf dediniz, tasarruf nerde?
Görgüsüz fink atar bak orta yerde.
Çarşıda pazarda gözlerde perde;
Yoksulu kenara ittin muktedir,
Zengini baş tacı ettin muktedir.

Nevzat’ın kaygısı işsiz ve fakir,
Benim halim vaktim iyi çok şükür,
Gerçektir yazdığım görmeyin hakir;
Yazanı içeri attın muktedir,
Namusluya zulüm ettin muktedir.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Atatürksüz Cumhuriyet Şiiri Yazanlara…

Atatürksüz cumhuriyet şiiri,
Yazanlar da cumhuriyet kutladı.
Atatürk’e düşman gibi her biri,
Kızanlar da cumhuriyet kutladı.

Mustafa Kemal’in adını silen,
Laik Cumhuriyet tadını silen;
Özgürlük isteyen kadını silen,
Ozanlar da cumhuriyet kutladı.

Cumhuriyet demek Atatürk demek,
Atatürksüz şiir boşuna emek.
Bize düştü şimdi bunu söylemek,
Azanlar da cumhuriyet kutladı.

Demokratik, laik bu Cumhuriyet,
Atatürk kurmuştur, ödendi diyet.
Gerçeği saklama yolunda niyet,
Bozanlar da cumhuriyet kutladı.

Bunları korkutan hangi hafiye?
Atatürk’ü saklıyorlar ne diye?
Serbest vezin dize ya da kafiye,
Düzenler de cumhuriyet kutladı.

Kimden utanırlar, kimden korkarlar,
Ata, Gazi diye tempo tutarlar.
Nevzatlar hileyi sanki yutarlar,
Üzenler de cumhuriyet kutladı.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Atatürk Çocukları

Atatürk çocukları Atasının izinde,
Cumhuriyet onlara emanet biliyorlar.
Korkunun izi yoktur hiçbirinin gözünde,
Değerleri yıkana hep karşı geliyorlar.

Demokratik, laikler Atatürk çocukları,
Onlarca korunuyor insanların hakları.
Mazlumun sevgisiyle doludur kucakları,
Acıların suçunu zalimde buluyorlar.

Emperyalizme karşı göğsünü geren onlar,
Özgürlük savunurken mahpusa giren onlar;
Kurtuluşu Atatürk yolunda gören onlar,
Mustafa Kemal gibi fedakâr oluyorlar.

Yılmadan, yorulmadan hedefe koşuyorlar,
Türkiye’yi çağının üstüne taşıyorlar.
Atatürk fikri ile engeller aşıyorlar,
Ne mutlu Türküm diye selamlar salıyorlar.

Nevzatlar Kemal olur Atatürk oğlu ise
Dağlarda ışık verir yörükse, dağlı ise
Atatürk’ün kızları ülküye bağlı ise,
Başarılar gösterip başta taç kalıyorlar.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Filistin Üstünde Kara Bulutlar

Filistin’in üstünde kara kara bulutlar,
Okuldan arkadaşım Musa gelir usuma.
Barışçıl dünya için kırılıyor umutlar,
Mazlum gücü yetmiyor emperyalist hasıma.

Doktor Cemil insanlık için emek verendi,
Filistin’de barışı en çıkar yol görendi;
Ülkeye katkı için tüm gücüyle direndi,
Umutları kırıldı, hak veriyor yasıma.

Dostumdu Kerim Öztürk Filistin’de şehittir,
Özgürlük için yandı dünya âlem şahittir.
Yurtta sulh, dünyada sulh bizim için ahittir,
Barışı isteyenler kulak versin sesime.

Emperyalist ülkeler orda oyun kuruyor,
Eli kanlı zalimler mazlumları vuruyor.
Filistin’e kıyana Nevzat hesap soruyor,
Nefesiniz katılsın, güç versin nefesime.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Behice Boran’a Saygı

Eşitlik, özgürlük için çalıştı,
Gönüllü yoruldu Behice Boran.
Sosyal demokrasi böyle gelişti,
Emeğe sarıldı Behice Boran.

İşçi partisinde genel başkandı,
Sermayeye karşı emeği andı.
Hak, hukuk dedikçe hep başı yandı.
Zararlı görüldü Behice Boran.

Karşısına çıkan kara duvardı,
Bilgili kadındı engeli yardı.
Sosyalist Türkiye özlemi vardı,
Bu yüzden yerildi Behice Boran.

Hapislerde yattı, zulme dayandı,
Nevzatlar Kemaller O’na hayrandı.
O’nun çabasıyla köylü uyandı,
İşçiyle dirildi Behice Boran.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Cumhuriyet Destanı

Mustafa Kemal’den emanet bize,
Yurduma güç veren can Cumhuriyet.
Atatürk izinde gelmeyiz dize,
Hedefimizdeki yön Cumhuriyet.

Türkiye olmanın temel taşıdır,
Uluslaşma için işin başıdır.
Hak, hukuk ayrılmaz arkadaşıdır,
Çağdaş bir yaşama ön Cumhuriyet.

Bağımsız Türkiye emeli vardır,
Demokratik, laik temeli vardır.
Özünü koruyan genç eli vardır,
Özgür ruh, tertemiz ten Cumhuriyet.

Yetimlere baba, öksüze ana,
Şefkatle doludur insandan yana.
Sonsuzluktur, bağlı değil zamana
Yüz yıldır tükenmez an Cumhuriyet.

Nevzatlar, Kemaller için tutkudur,
Yurdumda, dünyada barış nutkudur.
Gençliğe emanet kutsal utkudur,
Özü kültür, emek, fen Cumhuriyet;
Bilimle olmalı şen Cumhuriyet.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Gurbette Yaşlandık

Karamanlı dostlara yürekten selam olsun,
Hasreti imbiklerden süze süze yaşlandık.
İsterim ki sözümüz duyanda gönül alsın,
Karaman’a şiirler yaza yaza yaşlandık.

Dostlara, yakınlara özlemler çeke çeke,
Kaderin kuralına boyunu büke büke.
Acı haberler alıp gözyaşı döke döke,
Yüreği ta derinden üze üze yaşlandık.

Karaman toprağına dikilmiş fidandık biz,
Ekmek bulma derdiyle gurbete gidendik biz.
Ahrete göçenlere dualar edendik biz,
Kırmahalle, Gazalpa geze geze yaşlandık.

Karaman tarihine, doğasına kıyana,
Türkçeyi beğenmeme modasına uyana;
İşine, işyerine yabancı ad koyana,
Yabana özenene kıza kıza yaşlandık.

Karamanlı Mehmet Bey, Yunus Emre torunu,
Olarak yaşlandık biz düşünerek yarını.
Atatürk kökenine borçlu bilip varını,
Bize yakışmayanı süze süze yaşlandık.

Nevzat yaşlandı böyle memleket özleyerek,
Karaman’ı anlattı uzaktan gözleyerek.
Bekir Sıtkı Erdoğan yolunu izleyerek,
Karaman sevgisini dize dize yaşlandık.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat